Ara
Close this search box.
anasayfa-others-icon

Sürdürülebilir Medya Kullanımının Marka İtibarında Etkisi

Sürdürülebilir medya, medya içeriğinin sosyal ve çevresel olarak sorumlu bir şekilde üretimini ve tüketimini belirler. Karbon emisyonlarının azaltılması, israfı en aza indirmek, çeşitliliği ve katılımı teşvik etmek, adil iş gücü uygulamalarını desteklemek, gelecekteki insanlara kaynak bırakmak, tüketim çılgınlığını durdurmak ve çevreyi korumaya yöneltmek gibi uygulamaları içerir. Tüketim açısından, sürdürülebilir medya faaliyetlerinde sürdürülebilirliği ön planda tutan medya kuruluşlarını desteklemenin yanı sıra çevresel ve sosyal konular hakkında farkındalığı artıran içeriği teşvik eder. Genel olarak sürdürülebilir medya, medyanın toplum ve çevre üzerindeki etkisinin farkındadır.

 

Sürdürülebilir medya kullanımının marka itibarı üzerinde oldukça fazla etkisi vardır. ABD merkezli teknoloji şirketi Microsoft, dijital olarak globalde insanlara sürdürülebilir medya konusunda sorular sorarak anket düzenlemiştir. Medyada çevre dostu kullanımlar, bu alana yönelik yayıncılığı kullananlar tüketiciler tarafından pozitif tepkilerle karşılaşmıştır. Microsoft’un yaptığı anketler sonucunda dünya üzerinde insanların %88’i çevre dostu markalara daha çok güvenerek tercih etme kararını etkilemektedir. İşletmeler, şirketler projelerinde olumlu iklim seçimlerine yönelerek markalarına uygulamalıdırlar. Çünkü bu seçimler marka itibarını ve değerini etkilemektedir. Şirketlerin anlaşmalı olduğu medya şirketleri gerçek karbon ayak izlerini ve diğer çevresel etkilerini takip edecek bağımsız üçüncü tarafların kurulması için baskı yapmada rol oynamalıdır. Markalar ve medya şirketleri kendi ürünlerinin ötesinde, oluşturdukları reklamların ve satın aldıkları medyanın çevresel faktörlerdeki yerine dikkat etmelidir. Markanın bulunduğu kurumda harcadığı enerji miktarı, karbon ayak izi ve çevreye etkisinden itibaren sürdürülebilir medya süreci başlamaktadır. Ürünün ve hizmetin çevre dostu olmasının yanı sıra ana şirketin de sürdürülebilirlik anlamında neler yaptığı ve yapacağı medyada paylaşılması gerekmektedir. Günümüzde medya dağıtımı ve tüketimi, halkın gözünde karbon emisyonlarıyla henüz tam olarak ilişkilendirilmiş değildir. Microsoft’un araştırmasına göre yedi kişiden sadece biri (%15), internette gezinmenin iklim değişikliğine katkıda bulunduğunu düşünüyor. Katılımcılardan %17’si TV izlemenin karbon emisyonlarına katkıda bulunduğunu düşünürken, %14’ü oyun oynamanın, %11’i müzik dinlemenin aynı olduğunu düşünmektedir. Her ne kadar sürdürülebilir medyada olumlu görüşler olsa da karşıt görüşler de bulunmaktadır. Elektriğin kullanımı, enerji harcanması ve “yeşile boyama” nedeniyle bazı katılımcılar olumsuz görüş belirtmiştir. Yeşile boyama, doğru olmayan bilgilerle insanlara çevre dostu kampanyalar sunmaya denmektedir. Dürüst bir şekilde medyayı kullanarak projeler çıkartılması gerekmektedir.

 

Şirketlerin sürdürülebilir medyayı kullanması marka itibarını olumlu etkilerken yeni tüketicileri de bünyesine katmaktadır. Tüketiciler çevresel sorunları fark ettikçe marka sadakati oluşturduğu şirketlerden de hassasiyet beklemeye başlamıştır. Sürdürülebilir medya sayesinde tüketiciler ile arasında bağ oluşturarak güven inşa edilmektedir. Sosyal ve çevresel faktörlerde sürdürülebilir medyanın önemi her geçen gün daha önemli hale gelmektedir. Yeşile boyama yapmadan, dünyayı etkileyen bu konuları medyaya taşıyarak farkındalık yaratmak önemli bir konudur. Liberyus olarak sürdürülebilir medyayı önemsiyoruz ve etik kurallara göre projelerinizi, markanızı olduğunun en iyisi haline getiriyoruz.

Öne Çıkan İçerikler